Günlük akış

Günlük akış, her çocuğun farklı arzu ve isteği ile kendisini bulabileceği şekilde düzenlenir. Günlük akışdaki düzenlilik ve hemen hergün tekrar edilen uygulamaların çocuklara güven vermesinin yanısıra, çocuklar daha sonra neyin yapılacağını biliyor olmanın rahatlğını duyarlar. Sunulan çerçeve içinde ( Eğitmenler tarafından yapılan öneriler vs ) kendi arzu ve isteklerini gerçekleştirmektedirler. Günlük akışdaki süreklilik ve neden sonra neyin geleceğini biliyor olmaları, çocukların korkusuz bir atmosferde, relaks bir şekilde kendilerini oyuna verebilmelerini sağlamaktadır.

Kahvaltıya kadar oyun...

Çocukların yuvaya gelişleri ile başlayan ve kahvaltı saatinin geldiğini belirten Gong’un çalması ile sona eren süre. Bu süre zarfında çocuklar ister oyuncaklarla kaleler kurup oynayabilirler, isterlerse eğitmenler kendilerine hikayeler okuyabilirler veya onlarla birlikte bir oyuna eşlik edebilirler. Eğitmenlerin tek önem verdikleri nokta, oynanan oyunların sonradan gelen çocuklara açık olmasıdır. Böylelikle her yeni gelen çocuk oynanan oyuna eklemlenebilir.

Kahvaltı...

Saat 9.45 de çalan Gong’un ne anlama geldiğini Wilde Kerle’ler çok iyi bilmektedirler. Kahvaltı masasına doluşan küçük afacanlar genellikle kendi ekmeklerine yağ ve reçellerini kendileri sürerler. Eğer eğitmenlerinden yardım isterlerse kendilerine yardım edilir. Bunun dışında her çocuğun bunu kendi başına yapması özendirilir. Kahvaltıda reçel, peynir, meyve, tam tahıllı ekmek, çay ve süt sunulmaktadır. Yuvada sağlıklı beslenmeye önem verilmektedir. Kahvaltısını bitiren çocuklar tabak bıçak ve bardaklarını kendileri toplarlar. Kahvaltı sonrası hep beraber dişler fırçalanır.

  

  

Cember oturum...

Wilde kerle çocuk yuvasında tüm çocuklara kendi ihtiyaçlarını algılayıp, kabul edip, kendi kişiliklerine entegre edebilmeleri için gerekli olan duygusal alan sunulur. Bu nedenle kahvaltıdan sonra yapılan çember oturumları ( çocuklar sandalyeleri ıle bir çember oluştururlar ) çok önemlidir. Her çocuk kendisine sıra geldiğinde o gün ne yapmak istediğini ve kiminle veya kimlerle oynamak istediğini, ne oynamak istediğini belirtir. Mutlaka söylemek zorunda degiller, eger isterlerse yapmak istediklerini dile getirebilirler. Bununla amaçlanan her çocuğun kendi ilgisini açıklaması, kendi adına karar vermesi ve bunu bir grup içinde yapabilmesidir.


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Özgürce oynama süreci...

Eğer eğitmenler ve çocuklar öğleden önceyi yuvada geçirmeyi kararlaştırmışlarsa, oturma çemberinden sonra çocuklar için özgürce oyun oynama ( diledikleri oyunu diledikleri çocuklar ve oyuncaklarla oynama ) süreci başlar. Eğitmenler yalnızca herhangi bir anlaşmazlık veya kural dışı davranışlar durumunda olaya müdahale ederler. Eğitmenler çocukları uyguladıkları oyunlarda cesaretlendirdikleri gibi, onların içinde bulundukları ruhsal durumlarınada dikkat ederler. Ayrıca, özgür oyun sürecinde eğitmenler çocukları dinlendirici sunumların dışında, çocukların hayal dünyalarını genişletecek ve onların birikmiş enerjilerinide pozitif bir yöne kanalize eden oyunlarda sunarlar.



Öğlen yemeği...

Öğlenleyin saat birde Gong çaldığında yemek zamanı geldiğini bütün çocuklar çok kısa bir zaman sonra bilmektedirler. Her gün başka bir çocuk yemek yaptığından, yemekler doğal olarak farklılık arz etmektedir. Birlikte yemek yemenin sadece birlikte yemek yemek değil, bunun dışında bir grup olarak birlikte bir eylemlilik içinde olmanın da önemi vurgulanır. Çocuklar diledikleri kadar yemek yiyebilirler. Yemeklerden sonra genellikle mevsime uygun taze meyve sunulur. Yazın dondurma, çocuklar için vazgeçilemez olduğundan menümüzde yer alır.

 

Yemek sonrası dinlenme zamanı...

Yorucu bir öğleden öncesi ve güzel bir yemekten sonra en azılı Wilde kerl (Haylaz çocuk) bile biraz olsun yorulur.
Öğlen yemeği ile yemek sonrası arasındaki zaman, kısa bir dinlenme arası olarak görülür ve bu süre içinde çocuklara ya hikaye okunur yada beraber resim yapılır.

 

 

 

 

Öğleden sonrası...

Yuvamız öğleden sonra saat 16.00 ya kadar açıktır. Bu saate kadar kalmak isteyen tüm çocuklar kalabilirler. Öğleden önce kalan çocuklar saat en geç 14.15’de ailelerince alındığından ve bu nedenle geriye fazla bir zaman kalmadığından bu süre en verimli bir şekilde değerlendirilmektedir. Atölyede çalışma, elişi uygulamaları veya parka gitmek gibi. 

Oyuncakların beraberce toplanması...

Çocuklar eğitmenlerin yönlendirdiği oyunlar aracılığıyla gün boyunca yuvaya dağılmış oyuncakların ve diğer eşyaların toplanmasına özendirilirler ve bunun neden önemli olduğu noktasında eğitilirler. Çocuklar her ne kadar doğaları gereği böyle şeyleri sevmeseler bile, toparlanmış bir alanda oyun oynamanın daha zevkli olduğunu yaşadıklarında, kısa bir sürede bunu kavramaktadırlar.